Bayilik Sözleşmesi ile Franchising Sözleşmesi Arasındaki Farklar ve Temel Unsurlar Nelerdir?

Haberin tarihi: 16.10.2019 13:10:11

Ticari hayata atılmanın en kolay yolu, mevcut ticari sistemlerin bir parçası olmaktan geçer. Zira kendi ticari sisteminizi kurmanız, müşteri çevresi oluşturmanız ve sisteminizi oturtmanız çok uzun zaman isteyen bir iştir. Ayrıca işleyen bir ticari sistem kurmak sadece zamanla alakalı da değildir; bilgi, fikir, tecrübe, kabiliyet ve sermaye olmadan bir ticari sistemin çarklarının dönmesi mümkün değildir. Bu nedenle ticari hayata girmeyi düşünen ya da farklı bir ticarete geçiş yapmayı düşünen herkesin mevcut ticari sistemlerin en popülerleri olan bayilik ve franchising sistemlerini öğrenmesi gerekir. Büyüyerek yayılmayı düşünen ve bunun yöntemlerini arayan tacirlerin ilk yapması gereken iş de bayilik ve franchising sistemlerini öğrenmek olmalıdır. 

Neyse ki, ülkemizde bir işi yapmadan önce doğru hukuki zemini seçmenize yardımcı olacak koruyucu avukatlık müessesi büyük bir atılım içerisinde. Biz de özellikle AVM sektöründe koruyucu avukatlık akımının önde gelen temsilcilerinden bir olarak, bir iş yapılırken hukuki danışmanlık alınması gerektiğini hararetle anlatmaya ve piyasayı bu konuda bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Bugün anlatacaklarımızı dinlemeden, rastgele bir sözleşme yapan bir kişinin; yarın mahkemelik olduğunda yargının geç işlemesinden şikayet etmeye hakkı olmadığını düşünüyoruz. Yargının hiçbir sorunu yok demiyoruz, aksine birçok sorunu var ve fakat bu sorunların tek kaynağı yargı organlarının kendisi değil. Bu sorunların meydana gelmesinde hukuki bir temel oluşturulmaksızın iş yapılmasının çok büyük bir payı var. Dikkat ederseniz, herhangi bir kişi veya kurumla değil, bir davranış şekliyle mücadele ediyoruz. Nihayet avukatlara yöneltilen talebin değişmesi gerektiğini anlatmaya çalışıyoruz. Avukatlardan talep edilmesi gereken, işler içinden çıkılmaz bir hale geldikten sonra ne yapıp edip bir dava açması olmamalı, avukattan talep edilen dava çıkması ihtimali minimize eden bir hukuki temel kurması olmalıdır. Emin olun, talep değişirse, arz da değişir. 

Daha önceki bir makalemizde bayilik sözleşmesi, bir makalemizde de franchising sözleşmesini ele almıştık. Konuyu ana hatlarıyla öğrenmek isteyenler, bu makalelerimize bakabilir. Şimdi ise, birbiriyle çok karıştırılması nedeniyle bu iki sözleşme arasındaki farkları ele alacağız. Böylece iki sözleşmenin sınırlarını netleştirmeye çalışacağız. Zira kanunda düzenlenmemiş(atipik) olmaları, sürekli borç doğuran birer sözleşme olmaları, kendi ad ve hesaplarına mal ve hizmetlerin sürümünü arttırma borçları ve dağıtım ağına dahil olmaları bakımdan, bayilik sözleşmesi ve franchise sözleşmesi benzerlik gösterir (A. Nilay ŞENOL, Bayilik Sözleşmesi Sona Ermesi ve Sonuçları, İstanbul 2011, s. 48).

“Bayilik sözleşmesi, çerçeve niteliğinde sürekli öyle bir sözleşmedir ki; üretici malların tamamını veya bir kısmını belirli bir bölgede satmak üzere bayiye göndermeyi, buna karşılık olarak bayi de, üreticinin dağıtım ağına dahil olarak sözleşme konusu mal veya hizmeti kendi adına ve hesabına satmak ve bu mal ile hizmetlerin sürümünü arttıracak faaliyetlerde bulunmak yükümlülüğünü üstlenir” (ŞENOL, s. 11). 

Bayilik terimi yerine “distribütörlük” terimi de kullanılmakta ve “bayilik sözleşmesi” yerine “distribütörlük sözleşmesi” denildiğine de sıklıkla denk gelmekteyiz. Kanunda düzenlenmemiş(atipik) bir sözleşme olduğu için her iki ifade de kullanılabilir. Türk Borçlar Kanunu m. 19’a göre, sözleşmenin türünün belirlenmesinde tarafların kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın gerçek ve ortak iradeleri esas alınır. Dolayısıyla sözleşmenin başlığını “bayilik sözleşmesi” ya da “distribütörlük sözleşmesi” olarak yazmak arasında hukuken herhangi bir fark bulunmamaktadır.

Yine bayilik sözleşmesi yerine “tek satıcılık sözleşmesi” ifadesi de kullanılmaktadır. Ancak burada bir hususa dikkat etmek gerekir. Tek satıcılık ile bayilik terimleri arasında bir nüans bulunmaktadır. Belirli bir coğrafi bölgede inhisarı(tekel) satış yetkisi olan bayiler için tek satıcı denilebilir. Münhasır satış yetkisi olmayan bayiler için “tek satıcı” ifadesini kullanmak yanlış olur. Çok sık olmamakla birlikte “tek satıcılık” yerine “münhasır bayilik” ifadesi de kullanılmaktadır. 

“Franchising sözleşmesi, konusu bir mal veya hizmetin sürümü ve dağıtımı olan sürekli bir sözleşme olup, bununla mal ve/veya hizmeti üreten ve/veya satan franchise veren; adı, sembolü, markası gibi gayrı maddi mal ve değerlerini kullanarak bunların sürümünü yapma hakkını bir ücret karşılığında, belirli bir bölgede kendi ad ve hesabına çalışan, bağımsız kişilere(franchise alan) vermeyi borçlanır. Franchise veren bu sözleşme ile ayrıca mal ve/veya hizmetlerin en iyi şekilde pazarlanmasını sağlamak için pazar araştırması ve tanıtım(reklamlar) yapmak, bu konuda kendine özgü bir anlayış geliştirip, bir organizasyon kurmak ve franchise alanları çalışmalarından yararlandıracak şekilde bu organizasyona dahil etmek yükümlülüklerini üstlenir. Franchise alan ise, ücret yanında sözleşme konusu malların sürümünü desteklemek, bu konuda gerekli tüm bilgileri franchise verene iletmek, franchise verenin pazarlama ilkelerine, talimatlarına uymak, eğitim programlarına katılarak bu doğrultuda işletmesini yürütmek ile yükümlüdür”(Çiğdem KIRCA, Franchise Sözleşmesi, BATIDER, Ankara 1997, s. 19-20).

Franchising sözleşmesi ile bayilik sözleşmesi arasındaki birinci fark görünüş farkıdır. Franchising sözleşmesinde firmanın bir parçası olma görünümü vardır, adeta bir şube gibi görünmek söz konusudur. Dış cephe, dekorasyon, menü, personel kıyafetleri aynı firmanın bir şubesi izlenimi verir ve firma standartlarına uyulmasına azami özen gösterilir. Oysa bayilik sözleşmesinde böyle bir durum söz konusu değildir. Bayi kendi işletme adı ve ticari unvanı ile faaliyet gösterir. Görünüş itibariyle de herhangi bir firmanın şubesi gibi değil, bağımsız bir işletme gibi görünür. 

Franchise sözleşmesinde de bayilik sözleşmesinde de bir firmanın dağıtım ağına dahil olma vardır. Ancak franchising sözleşmesinde firmanın ürünlerini tüketiciye ulaştıran ve onun standartlarında bir sunum yapan çok güçlü bir dağıtım organı olmak söz konusudur. Oysa bayilikde dağıtım ağına bağlılık bu derece yoğun değildir ve bayi tüketiciye değil satıcıya malları ulaştırmaktadır genellikle. 
Franchise sözleşmesinde, franchise alan, franchise verene ait marka, işletme adı gibi tanıtıcı işaretleri kullanmalıdır, oysa bayilik sözleşmesinde, bayiye, yapımcının veya üreticinin markasını veya tanıtıcı işaretlerini kullanma hakkı verilmeyebilir. Başka bir açıdan da; franchise alan, kendi adını veya tanıtıcı işaretlerini kullanamaz, oysa kural olarak bayi üreticinin markasının veya adının yanına kendisininkini de ekleyebilir (ŞENOL, s. 48). 

Franchise sistemi, franchising sözleşmesinin bayilik(ve tek satıcılık) sözleşmeleri arasındaki en önemli farklılığı oluşturmaktadır. Zira franchising sözleşmesinin bir unsuru olarak franchise sistemi, bayilik sözleşmelerinde bulunmamaktadır (Bahar ŞİMŞEK, Franchising Sözleşmesi, Ankara 2016, s. 109).

Franchise sözleşmesinde genellikle franchise sistemine giriş ücreti alınır ve sonrasında cironun belli bir yüzdesi(royalty) periyodik olarak ödenir. Oysa bayilik sözleşmesinde böyle bir durum söz konusu değildir. Bayi alış ve satış arasındaki farktan kar elde eder (KIRCA, s. 92).

Bayilik sözleşmesinde “al-sat” yaklaşımı varken; franchising sözleşmesinde “bilgi, teknoloji, üretim ve pazarlama deneyimi, pazarda birlikte büyüme” anlayışı hakimdir (ŞİMŞEK, s. 110).

Bayilik sözleşmelerinde üretici, yalnızca sözleşmenin amacının gerektirdiği talimatları verebilmekte, satış işlemlerinin yerine getirilmesi gibi işletme yönetimi ile ilgili konularda ise talimat verememektedir. Franchising sözleşmesinde ise franchise veren işletmenin yönetimi de dahil muhasebenin tutulmasından işyerinin seçilmesine, donanımı, personel kıyafetlerine kadar sürümün ve imaj birliğinin sağlanabilmesi için hemen her konuda talimat verebilmektedir (ŞİMŞEK, s. 111).

Bayilik sözleşmesinde bir sürüm arttırma yükümlülüğü vardır ancak franchising sözleşmesinde olduğu gibi malları yapımcının know-how’una göre üretip, sürümünü yapması hiçbir zaman söz konusu olmaz (KIRCA, s. 92).

Franchising sözleşmesinde mal sürümü yanında bir de hizmet sunumu vardır. Oysa bayilik sözleşmesinin konusu sadece mal sürümüdür. Her ne kadar bazı bayilik sözleşmelerinde bakım, montaj gibi hizmetler bulunsa da bunlar sözleşmenin asli edimleri değildir (KIRCA, s. 92).
Her ikisi de sürekli borç ilişkisi olan bu sözleşmelere taraflar arasındaki ilişkinin yoğunluğu farklıdır. Gerçekten franchising sözleşmesinde taraflar arasında çok daha sıkı ve yoğun bir ilişki vardır. Oysa bayilik sözleşmesinde taraflar arasındaki ilişki daha gevşektir. İlişkinin yoğunluğu özellikle üç konuda kendini hissettirir: Destekleme, denetleme ve emretme. Franchising sözleşmesinde verilen know-how düşünüldüğünde destekleme yükümlülüğü arasındaki fark belirgin şekilde kendini gösterir. Denetleme ve talimat verme açısından da franchising sözleşmesi bayilik sözleşmesine göre çok daha geniş kapsamlıdır.

Franchise sözleşmesinde franchise alanın ve onun personelinin işletmenin açılmasından önce ve devamı esnasında sürekli ve periyodik olarak eğitilmesi aslî bir unsur iken, bayilik sözleşmesinde yapımcının sadece müşteri hizmetleri konusunda bayiyi ve onun personelini eğitmesi söz konusudur (KIRCA, s. 94-95).

Bayi seçiminde, bayinin sahip olduğu dükkân veya iş yeri, bayinin mali gücü gibi kriterler önem kazanırken, franchise seçiminde şahsın kişisel özellikleri ve iş tecrübesi ön plana çıkar