Dominos Kazandırmaya devam ediyor!

Haberin tarihi: 17.07.2020 12:07:51

Domino's global bir dev, Türkiye'deki konumu ise; Pazarın gerekliliklerini en doğru zamanlamayla, dijatelleşmeye verdiği önemle ve yaptığı akıllı yatırımlarla yerine getiriyor... Pandemi sürecini en iyi yöneten bir kaç markadan biri olan Domino's, gerek franchisee'lerine verdiği destekler, gerekse sosyal sorumluluk adına yaptıklarıyla övgüyü hak ediyor... Domino's'un başarılı temsilcisi ve Türkiye CEO'su Sayın Aslan Saranga ile bu keyifli özel röportajımızı, üyemiz olan franchise yatırımcı adaylarıyla, marka yöneticilerimizin dikkatle okumalarını tavsiye ediyoruz.

Pandemi öncesi ve sonrasında aldığınız önlemler nelerdir?

Salgın tedbirleri başlamadan önce, global bir marka olmamızın getirdiği avantajla, henüz evlerde kalma planı uygulamaya alınmadan evvel planlamalarımızı yaparak önlemlerimizi aldık. “Mahallenizin Pizzacısı” Domino’s olarak bu süreçte halkımızın sağlığı ve ihtiyaç duyduğu gıdaya güvenle erişmesi için tüm imkânlarımızı seferber ettik. Bu süreçte önceliğimiz daima çalışanlarımız ve müşterilerimizin sağlığı oldu. Bu vizyonla Covid-19 sürecinin başından itibaren son derece pro-aktif bir strateji izledik.

Tüm çalışanlarımız Covid-19’dan korunma konusunda kapsamlı eğitim aldılar. Her çalışanımız ellerini 15 dakikada bir dezenfekte etmek konusunda asla taviz vermiyor. Buna ek olarak, ürünlerimizle temas eden çalışanlarımız 15 dakikada bir eldivenlerini yeniliyor. Motorcu arkadaşlarımız 1,5 metrelik sosyal mesafeyi koruyarak yüz yüze siparişlerde hiçbir şekilde müşterilerimize elle temas etmiyor. 

Çalışanlarımızın bu önlemleri rahatlıkla alabilmeleri ve kişisel bakımlarını istenilen sıklıkta yapabilmeleri için tüm şubelerimize ekstra temizlik ve hijyen kiti gönderiyoruz. Çalışanlarımızın ateş ölçümü her mesai öncesinde yapılıyor. Teslimat sürecinin her adımında sıkı hijyen ve güvenlik tedbirleri uygulayarak bu konuda da işimizi şansa bırakmadık. Tüm ürünlerimizi 245 derecelik fırınlarda, el değmeden, ISO22000 gıda güvenliği sertifikasyonuyla hazırlıyoruz. Yüzde 100 yerli üreticilerden elde edilen, en kaliteli malzemelerle üretildikten sonra 20’den fazla hijyen ve sağlık testini geçen Domino’s ürünleri, şubelere dezenfekte edilmiş, soğuk araçlarla taşınıyor. 

"Salgın sürecinde mobil kanallara yönelik yoğun kullanımı da dikkate alarak WhatsApp’tan sipariş hizmetimizi devreye aldık ve mobil kanallarımızı genişlettik"

Pandemi sonrası normalleşme döneminde de Sağlık Bakanlığımızın yayınladığı genelgeyi temel alarak tüm önlemlerimize aynı şekilde devam ediyoruz.  Bu dönemde hem şubeler hem de eve servis tarafında hayata geçirdiğimiz Temassız Teslimat hizmetimiz ve online ödeme kolaylığı pazardaki öncü uygulamalardan oldu. Temassız Teslimat uygulamamızı Araca Temassız Teslimat’la da genişlettik. Böylece yalnızca Gel-Al ve eve serviste değil, müşterilerimizin hizmet almak istediği her yerde sağlık ve güvenle lezzetlerimizi sunmaya devam ediyoruz. 

Bu dönemde Temassız Teslimat gibi uygulamaya aldığınız farklı ürün ve hizmetleriniz de oldu mu?

Elbette. Domino’s olarak bu süreçte yalnızca sağlık ve hijyen konusunda önlemlerimizi almakla kalmadık; aynı zamanda birçok yeni uygulamayı da devreye soktuk. El değmeden hazırlanan siparişlerimizin kutularını özel olarak etiketleyerek ürünün ilk kez müşterimiz tarafından açılmasını sağladık.
 
Farklı markalarla işbirliğine giderek belli dönemlerde zor günler indirimleri uyguladık ve müşterilerimizin lezzetlerimize en uygun fiyatlarla ulaşabilmelerini sağladık. 

"Tüm bu gelişmeler, sektörümüzün dijital dönüşümünün ne kadar hayati olduğunu bizlere bir kez daha gösterdi."
  
Bildiğiniz gibi evlere servis siparişlerimizin yüzde 65’ini dijital kanallardan alıyoruz. Bunun yüzde 86’sını da mobil kanallar oluşturuyor. Salgın sürecinde mobil kanallara yönelik yoğun kullanımı da dikkate alarak WhatsApp’tan sipariş hizmetimizi devreye aldık ve mobil kanallarımızı genişlettik. Ayrıca, müşterilerimizin restoran içine bile girmelerine gerek kalmadan QR kod okutarak rahatlıkla sipariş verebilecekleri bir Sticker tasarladık. Bunu, bütün şubelerimizin camlarına astık. QR kod okutulduğu anda sipariş doğrudan WhatsApp hattına bağlanıyor. Bu sayede Gel-Al sipariş vermek isteyen müşterilerimiz, restorana girmeksizin WhatsApp üzerinden hızlıca ve temassız olarak siparişlerini verebildiler.
  
Pandemi döneminde yalnızca teknoloji tabanlı hizmetlerimizi geliştirmekle kalmadık müşterilerimiz için yepyeni ürünler sunmaya da devam ettik. Domino’s Domisos adını verdiğimiz yeni pizza serimizi pazara sunduk. Ayrıca, özellikle evlerinde kaliteli kahve tüketmeyi özleyen müşterilerimizi düşünerek ürünlerimiz arasına kahve servisini ekledik. Müşterilerimiz Fenerbahçe, Kavacık ve Fulya şubelerimizden verdikleri siparişlerde kahve talep etme fırsatını yakaladılar. En kaliteli Kolombiya kahve çekirdeklerinden hazırladığımız kahvelerimiz şimdilik Americano ve Latte seçenekleriyle müşterilerimize sunuluyor.
 

Salgın sürecinde uygulamaya aldığınız toplum desteklerinizden bahseder misiniz?

Salgın sürecinin başından itibaren bu mücadelede ön saflarda yer alan fedakâr sağlık çalışanlarımıza lezzetlerimizi ücretsiz olarak ulaştırmaya başladık. Ardından sağlık çalışanlarımıza desteğimizi daha da büyütmek adına önde gelen iş ortaklarımızdan Yemeksepeti ile güçlerimizi birleştirdik. Birlikte gerçekleştirdiğimiz sağlık çalışanlarına pizza desteğimizle, 49 şehirde, 131 hastanede, 152 bin moral pizzası desteği sağlamış olmanın gururunu yaşıyoruz.

"49 şehirde, 131 hastanede, 152 bin moral pizzası desteği sağlamış olmanın gururunu yaşıyoruz."

Pandemi sürecinde halkımız gerek sağlık gerekse ekonomik anlamda derinden etkilendi. Pek çok iş yeri faaliyetlerine son vermek zorunda kalırken, işsizlik ve açlık oranları da ne yazık ki artış gösterdi. Bu doğrultuda toplum desteğimizi yalnızca pandemi dönemiyle sınırlı tutmuyor ve sosyal sorumluluk çalışmalarımıza #moralpizzası hareketiyle var gücümüzle devam ediyoruz. Amacımız bu süreçte mümkün olduğu kadar çok sayıda ihtiyaç sahibine ulaşmak ve onlarla lezzetlerimizi paylaşarak beraberce zor günleri atlatmak… 

Covid-19 dolayısıyla birçok işletme gibi siz de şubelerinizi kapatmak durumunda kaldınız. Bu süreçte franchise’larınızı nasıl desteklediniz? 

Domino’s olarak pandemi döneminde evlere servis tarafındaki operasyonlarımız ağırlık kazansa da, franchise tarafındaki çalışmalarımıza da tüm hızıyla devam ettik. İçinde bulunduğumuz bu olağanüstü dönemde franchise şubelerimizin mevcut koşullardan minimum düzeyde etkilenmeleri adına sunduğumuz finansal desteklerle onlara katkı sunmayı sürdürdük.
    
20 yılı aşkın süredir Türkiye’de yatırımcılarına kazandıran, fırsatlar sunan ve yılın 52 haftası boyunca pazarlama desteğinde bulunan bir marka olarak farklı konsept ve bölgelere özgü alternatif yatırım modellerimizle yeni dönemde ailemize katılmak isteyen franchisee adaylarımızla büyümemize devam ediyoruz.

"Franchise şubelerimizin mevcut koşullardan minimum düzeyde etkilenmeleri adına sunduğumuz finansal desteklerle onlara katkı sunmayı sürdürdük."

Bu süreçte yeni franchisee adaylarıyla görüşmelerimiz devam etti. 2020 yılı içinde de hedefimiz 25 ila 30 yeni şubeyi hayata geçirmek. Önceliğimiz ağırlıklı olarak yeme-içme pazarında potansiyel olduğunu gördüğümüz ilçelerimiz ve Doğu Anadolu illerimiz. Ancak Türkiye’nin her yerinde farklı konseptlerle daha çok müşterimize ulaşmayı planlıyoruz.

Bu dönemde tüketicilerin çoğu, restoranlara gitmek yerine evlerinde kalmayı tercih etti. Yeni dönemde müşterilerin şubelere gönül rahatlığıyla gitmeleri için tüketici iletişiminde ne gibi farklılıklar ortaya koydunuz?

Bu süreçte tüketicilere en etkin şekilde ulaşabilmek ve iletişim çalışmalarımıza devam etmek adına 360 derece pazarlama stratejisi izledik. Sosyal medyadan TV’ye çok geniş bir tanıtım mecrasını bir arada kullandık. Pazarlama birimimiz pandemi döneminde üstün gayret ve özveriyle çalıştı. Sanki normal dönemde çalışmalarımız devam ediyormuşçasına yeni ürünleri ve hizmetleri pazara sunmaya, bu ürünlerimizin tanıtımlarını yapmaya son hızla devam etti. 

"Bu süreçte yeni franchisee adaylarıyla görüşmelerimiz devam etti. 2020 yılı içinde de hedefimiz 25 ila 30 yeni şubeyi hayata geçirmek."

Salgın sonrası dönemde yeme-içme sektörü nasıl dönüşecek? Bu konuda öngörüleriniz nedir?

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de salgın, tüm sektörleri olumsuz yönde etkiledi. İçinde bulunduğumuz yeme-içme sektörü de bu durumdan payına düşeni aldı. Ne yazık ki sektörümüzde restoranlarımız kapandı, birçok işletme kapısına kilit vurdu. Bu süreçte tüketicilerin evlerinde kalmaları, online alışverişin önemli ölçüde artması, zamanında teknoloji yatırımı yapmayan, dijital dönüşüme yönelmeyen işletmeleri en sert şekilde etkiledi. 

Bu dönem sektörümüz için eve servis operasyonlarının önemini bir kez daha ortaya koydu. Biz Domino’s olarak yıllardır teknoloji ve inovasyona yaptığımız yatırımların avantajını bu dönemde yaşadık.  Bildiğiniz gibi Domino’s olarak “pizza satan teknoloji firması” olarak anılıyoruz.  
Domino’s olarak dijital operasyonlarımız öylesine yoğunlaştı ki genel merkezimizde görev yapan 200 çalışanımızın 80’i şu an tamamen dijital kanallara yönelik olarak çalışmaya başladı. 

Tüm bu gelişmeler, sektörümüzün dijital dönüşümünün ne kadar hayati olduğunu bizlere bir kez daha gösterdi. Önümüzdeki dönemde teknoloji konusunda yetkinliği olan elemanlarla çalışmak daha da önemli olacak.

"Türkiye’nin her yerinde farklı konseptlerle daha çok müşterimize ulaşmayı planlıyoruz."
 
Dijitalleşmeyi merkeze koymayan, teknoloji yatırımları ve inovatif ürünlerle müşterilerine ulaşmayan işletmelerin önümüzdeki dönemde ayakta kalmaları zor olacak. Bu alanda uzun yıllara dayanan deneyimimizle her platformda bilgilerimizi aktarmaya devam edeceğiz.

Normalleşme sürecinden geçtiğimiz bugünlerde KOBİ’ler nelere dikkat etmeli? 

Bu dönemde konvansiyonel metotlarla çalışmalarını yürüten büyük ya da küçük her işletme son derece zorlandı. Şirketlerin pandemi sonrasında ayakta kalabilmeleri de, dijital dünyaya ve inovatif iş modellerine adaptasyonlarına bağlı olacak. Dijital dönüşümün gerçekleşmesi için hiçbir zaman geç değil. Küçük de olsa inovatif uygulamalarla bu yöndeki değişim için KOBİ’ler harekete geçmeli.

Örneğin bizim sektörümüzde online sipariş, artık her zamankinden daha önemli. Bu altyapıyı KOBİ’ler kendileri kuramasalar da pazardaki online sipariş firmalarıyla işbirliğine gidebilirler. KOBİ’ler dijitalleşme konusunda kendilerini geliştirerek işe başlayabilir. Bunu yapabilmeleri için artık internette pek çok ücretsiz kaynak var.